10 Ağustos 2012 Cuma

Şahane Misafir (Magnifica Presenza) 2012 Eleştiri Yorumlar Ferzan Özpetek

şahane misafir ferzan ozpetekŞahane Misafir Ferzan Özpetek 2012 imzalı film. Bu filmi sinemada izlemeye çok niyet ettiğim halde terslikler sonucu maalesef izleyememiştim. Dün gece evde pencereleri açtım ve ılık bir yaz gecesi püfür püfür bu filmi izledim. Yalnız filmi biraz anlatmak zorunda kalacağım ama izleme keyfinizi kaçıracak kadar değil.. Peşinen izleyin… 

KONUSU: Oyuncu olmak için Roma’ya kuzenin yanına taşınan kruvazan ustası Pietro, yeni bir eve taşınır ve yeni evde beklenmedik olaylarla karşılaşır. 

Kısa kısa… 

Ferzan Özpetek deyince aklımıza gelen unsurlar yine mevcut; yemek kültürü (yemek yapmak mutfak sahneleri), homoseksüellik.. (ilk etapta aklıma gelenler çünkü eski filmlerini izlemeden direk yazıyorum.) Öte yandan Özpetek bence homoseksüellik tabusunu hem biraz dalga geçerek hem de oldukça sempatik bir yoldan veriyor. Kabul edilmeli ki bu bir tabu. Fakat yönetmenin tarzından inceleyince, toplumsal hayatın dışında bir alt kültür (underground demeliyim belki) olarak büyüyen travestilik, geylik herkesin her dakika gözünün önünde olan bir durum değil. Biz realite şovlarda, gizli kameralarda vs ne görüyorsak, o karanlık çekimlerde bir hayal dünyası oluşturuyoruz. Bu doğru değil aslında. Özpetek tam bu durumda algımıza şiddetle müdahale ediyor. Bize aslında düşününce doğru gelen ancak aklımıza bu durumu düşünmek  nedense gelmeyen kavramı anlatıyor; o kültür de bizim gibi insan. Onlar da gayet sempatik, iyilik yapan toplum için çalışan bir kesim. Cinsel tercih kimseyi kimseden uzaklaştırmamalı. Mesela Almodovar filmlerinde de homoseksüellik teması vardır ama onun dünyasında bu daha karanlık ve hayal gücümüzü besleyen bir çeşit ritüeller zinciri gibi verilir. Biraz korkutucudur. Bu açıdan Özpetek’i çok başarılı buluyorum; bir misyonu üstlendiğini düşünüyorum. (bu paragrafı yazmak cidden zor oldu. Asla art niyet taşımayan bir uslup kullanmaya ve tespit yapmaya çalıştım. İyi niyetimden şüphe duyulmasın) 

Diğer yandan bu sempatik geçiş aslında evdeki hayaletlerde de var. İlk başta korku filmi koşullanmalarımızla dalga geçen (ve biraz da korkutan) tarzda başlayan film, Pietro’nun onlarla dost olmasına ve bir yerden sonra onlarsız yaşamamasına uzanıyor. Ruhları çok sevimli gösteriyor. Bu da bence yine büyük bir misyon. Genelleme yaparsam şöyle; korktuğumuz ya da bize öyle gösterilen şeylerin aslında başka bir yanı daha olduğu.. ben akıllıca buldum. 

Film Roma da geçiyor. Ama kabaca bir evde ve bir sokakta. Fazlası yok. Sene 2012. 
104 dakika uzunluğunda. Kısa sayılır. 

İzlemesi çok keyifli oldu ve hızlıca bitti. Pietro çok iyi niyetli ve bir parça da sizi gülümsetecek bir karakter. Fena oynamamış. Bence çok öne çıkan bir isim yoktu; ama filmin senaryosu gayet başarılıydı. 
Filmi bir sinema kültü olarak düşünmeyin. Zekice yazılmış ve kaliteli zaman geçireceğiniz bir eser olarak düşünün. Gayet titizlikle çalışılmış ve vücuda getirilmiş. Yalnız keşke Özpetek gibi akıllı adamlara Hollywood imkanı verilse. En çok buna yanıyorum! 

SONUÇ: Hem eğlenmek, hem özenle çekilmiş güzel bir film istiyorsanız bu filmi izleyin. Hatta bence son zamanlar düzgün iş çıkartamayan sinema sektöründe bence kaçırılmaması gereken bir film.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder