9 Şubat 2013 Cumartesi

Çavdar Tarlasında Çocuklar – Gönülçelen – J D SALINGER Kitap Yorum

çavdar tarlasında çocuklar Çavdar tarlasında çocuklar "The Catcher in the Rye" Jerome  David Salinger'in 1951 basımlı romanı. Memleketimizde ilk olarak 1967 senesinde Adnan Benk'in Fransızca tercümesinden, (İngilizce aslından değil de Fransızca tercümenin tercümesi) Gönülçelen adıyla yayınlanıyor.  Ben kitabı ilk olarak İngilizce aslından olmak üzere bu kez okumamla üçüncü kez okumuş oldum. Okuduğum çeviri 1997 yılında YKY'den çıkan Çavdar Tarlasında Çocuklar. Kesinlikle okunması gereken bir kitap. Yazının devamında kitabın konusu ve kitap hakkında kısa kısa düşüncelerimi paylaşacağım...    




KONUSU : Pencey Agertown Pennsylvania'da öğrenci olan Holden Caulfield, okulundan derslerindeki başarısızlığı yüzünden atılır ve noel arefesinde, sokakta geçirdiği üç gün iki gecesini kendi ağzından anlatır.

Kitap 201 sayfa ve Yapı Kredi Yayınları çevirisi harika.. Ben gerçekten çok beğendim. 

 Kitaptaki olaylar Holden verdiği tarihlere göre hesaplandığında, aralık 1949 tarihinde geçmektedir. 

 Kitap fazla müstehcen bulunduğundan Amerika'da bir çok eyalette yasaklanır. Hala daha bazı kütüphanelerde yasaklı durumdadır. 

Aslında belki bir ara yazarın da hayat hikayesine daha uzunca değinmek gerekir. Salinger'da çok enteresan biri; münzevi! Özellikle "Çavdar tarlasında çocuklar" kitabından sonra başarısıyla dikkatleri üzerine çekince; New Hampshire'a taşınıyor ve tam olarak insanlardan kendini soyutluyor. Hakkında çıkan yazılara bile izin vermemeye çalışıyor. Daha fazla da yazmıyor zaten.. 2010 senesinde 91 yaşındayken ölüyor. 

 Holden kahramanımız bir zaman sonra gençler arasında bir asilik sembolü durumuna yükseliyor; bir nevi James Dean yani.

 Stylist.co.uk web sitesine göre kitabın ilk cümlesi, dünyanın gelmiş geçmiş en iyi açılış cümlesi seçilmiş; kapanış cümlesi de keza en iyi kapanış olan ilk on cümle içerisinde; kaynak adres aşağıda: http://www.stylist.co.uk/life/the-best-100-opening-lines-from-books    

Kitap kısaca buluğ çağında genç ve hassas olmak ne demek onu anlatıyor. 

 Holden kahramanımızda kahraman olmayacak her türlü özellik var; pasif, korkak, çekingen, yalancı, güvensiz, başarısız vs.. 

 Bence yazarın yakaladığı en önemli nokta şu; aha işte ben diyorsunuz! Bu önemli; belki de daha ziyade erkek çocukların buluğ çağına hitap eden bir durum var ama sonuçta bu durum beni etkiledi; ben de erkek çocuktum ..  Bu duyguları bu kuvvette olmasa da yaşadım bende herkes gibi o yaşlarda. Çok fazla argo var; aslında o çağındaki çocuk arkadaşlarıyla ne konuşuyorsa, o şekilde de düşünüyor. Elbette ki bu durum fazlaca küfür kullanımıyla sonuçlanıyor. Kitabın gücü de bu zaten; dürüstlüğü ve doğallığı! Türkçe çevirisinde o kelimeleri anlayabiliyorsunuz; tabii bizimki bire bir küfür olarak çevirmemiş. Maalesef o zaman bizde de yasaklarlardı ama siz kitabın orjinalinde oralarda hep küfür olduğunu biliniz.. :)


phonies : sahtekarlar that killed me : buna bitmiştim Bu Holden'ın en fazla kullandığı iki sözcük.

Özellikle yetişkinleri tanımlarken hepsinin sahtekar olduğundan sıklıkla bahsediyor; sahtekarlık ve yalan ! Öte yandan kendisi de sahtekar ve bunu itirafta ediyor. "benim kadar yalancı birini bulamazsınız" diyor. Trende arkadaşının annesiyle yaptığı sohbet de bunun en açık örneği. Ama zaten aslında kendini de çok fazla sevmiyor; onun en çok sevdiği küçük kardeşi Phoebe! çünkü o masum, çok içten sahtekar değil! 

 Holden'ın sık sık bahsettiği konulardan biri de yalnızlık; kendini çok yalnız hissettiğinden sık sık bahsediyor. Tabii kendi dünyasını yaşadığından, bir yabancılaşma ve anlaşılamama da (dolayısıyla karşısındakini de anlayamama) söz konusu. Bunların haricinde duygusal ilişkiler ve cinsellik üzerinde de çok sık akıl yürütüyor. Özellikle cinsellikten alınan zevke anlam verememesi ancak cinsellik yaşamaya bir şekilde çok yakın olduğunu kitapta hissetmemiz de yine onun geçiş döneminin açıkça anlatıldığı bölümler.  

1bannerkonu   SEMBOLİZM   

Kırmızı Avcı Şapkası : Holden'ın ağzından düşürmediği şapka Amerikan edebiyatında bireyselliği anlatmaktadır. Holden'ın herkesten farklı olma, kendisi olabilme çabasına işaret ediyor. Şapkanın kırmızı olması da masumiyet sembolü ölen kardeşi Allie ve hayattaki en sevdiği kardeşi Phoebe'nin kızıl saç rengine delalet ediyor ve onlarla iletişim kuruyor olabilir. 

Central Parktaki Ördekler : Durmadan bu soruyu taksi şöförlerine ve kendine soruyor Holden; Central Parkta'ki ördekler kışın ne yapıyor diye? Holden'ın gençlikten yetişkinliğe geçerken ki değişimden korkusu ve ne olacağını bilememesiyle gelen naif endişesini anlatır gibi. 

Doğa Tarihi Müzesi : Her gittiğinde aynı; hiç birşey değişmiyor. Holden da burayı avucunun içi gibi biliyor; şüphesi tereddüdü yok... olmasını istediği durum: Central Parktaki Ördekler sorunsalının tersini sembolize ediyor olabilir. 

Karnından Kurşun yemiş gibi olması: Şiddet görünce aldığı yaranın, Holden'ın psikolojisi üzerindeki etkisini ifade etmeye çalıştığı söylenebilir.   

ÇAVDAR TARLASINDA ÇOCUKLAR KİTABININ ADI NEREDEN GELİYOR   

Kitabın 22. bölümünde Phoebe Holden'a ne yapmak istediğini sorar Holden ise ona sonu uçurum olan bir çavdar tarlasında uçuruma yaklaşan çocukları bir bir yakalayıp kurtarmak istediğini söyler. Robert Burns'ün  “Comin’ Thro’ the Rye" şarkısına atıfta bulunurlar. (şarkıyı en sona ekledim dilerseniz dinleyebilirsiniz :) Hoş Holden Phoebe'nin belirttiği üzere şarkının sözlerinin yanlış anlamıştır ama bunu burası Holden tabii :)  Ama bu da tesadüf bir durum değildir. Şarkı da kabaca anlatılan ise; bir şekilde iki insanın birbirine herhangi bir nikahı veya sözü olmadan tarlalarda sarılması suç mudur ki? diye sorar.  Burada da anlatmak istediği muhtemelen; çocuklar uçurumdan atlayınca cinselliği anlamış ve büyümüş olacaklardır. Holden çocukların masumiyetini kaybetmemesini ve hep öyle kalmasını ister gibi görünür.   

SONUÇ: Şimdi düşünüyorum da ilk cümlem de ne yazdığımı hatırlayamadığımı fark ettim. Çok yoğun bir kitap. Okuması eğlenceli ve hızlı kendinizden çok şeyler bulacağınızı düşündüğüm bir kitap. Fırsatınız varsa okuyun buna değecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder