19 Şubat 2011 Cumartesi

the fighter 2010 Dövüşçü Christian Bale Mark Wahlberg Film Hakkında kısaca...

           DÖNÜŞÜM VE BİRLİKTE VAR OLMAK

     2010 filmi ama ancak 2011 şubatta gidebildim ne yapayım? kızmayın bana. ataköy a plus da izledim filmi. gece 10pm seansıydı fakat sinema neredeyse dolu! tebrikler. yalnızca ben geç kalmamışım sanırım.. bu da benim tesellim olsun!

    Konusu: ailesiyle bağları sıkı olan irlanda asıllı Mickey Ward un özel yaşamındaki sıkıntılara rağmen başarılı olma çabası. gerçek hayat hikayesi olması ayrı bir keyif katıyor filme!

   Neden boks? ben önce bu soruya yanıt aramak istiyorum. dönüp dolaşıp her büyük oyuncu neredesyse bir kez boksör oluyor ya da alakalı bir prodüksüyonda yer alıyor. ilk olarak aklıma gelen boksun fazlaca hayat olması. yumruk yiyebilirsin, ağır darbeler alabilirsin canın çok yanar ama maç bitmeden kaybetmemişsindir. psikolojik açıdan zayıflarsın ya da tam kazanıyorum derken bir açığınla yere serilirsin. hatta yere düşüp kalkıp o maçı kazanabilirsin bile. boks hayatla birebir paralel. öte yandan oldukça vahşi. seks insanlar için neyse, vahşet de ekranda o kadar etkilidir. içimizdeki ilkel insanı da doyuruyoruz boks sporuyla anlayacağınız. elbette ki hayat standartlarını da unutmamak lazım boksörlerimizin. genelde hepsi fakir ve yokluktan zorluklarla gelmektedirler. bu da insanları etkilemek açısından önemli ve aynı zamanda zorluklar içinde zaferler nasıl kazanılır sorusuna yanıt aramak meselesidir. son olarak da amerika da boks çok sevilen bir spor!

kısa kısa...

dönüşüm... tüm karakterler başarısız neredeyse filmde fakat herkes durumdan memnun ve teslim olmuş durumda. aralarında birşeyler yapmaya çalışan durumdan sıkıntı yaşayan kensine soru soran sadece micky ward. filmde micky nin ciddi bir karar alması ve arkasında durmasıyla karakterler de biraz zorunlu olarak kendilerini tartıp dönüştürmek zorunda kalıyorlar. işte bence filmdeki en hoş yanlardan birisi bu! önce herkes sıfırlanıyor aslında (filmi anlatmamak açısından örnek vermeyeceğim) daha sonra dönüştükleri yeni kimlikleriyle farklı kararlar alıyorlar ki herkesi olumlu etkiliyor!

birlikte varolmak ... dönüşümün ortaya çıkması da birlikte varolmak zorunluluğuyla tetikleniyor. micky ward (irlanda asıllı çok güçlü aile bağları sürekli veriliyor seyirciye) ailesini haklı sebeplerle, yeni çalıştırıcıları için terkediyor önce. fakat sonra bir an geliyor,bir tarafı kaybetme riski doğuyor ve diyor ki "hepinizi seviyorum neden birlikte birşeyler yapmayalım. kimseden vazgeçmek istemiyorum" sonuç olarak herkes sağduyulu davranıyor, biraraya geliyor ve aslında birlikte ne kadar güçlü olduklarını da anlıyorlar. bence bu iki olgu filmin temeli!

film çok gürültülü. özellikle ilk 25 dakika, ailenin bir arada olduğu sahneler başımı ağrıttı. o atmosferi yaşatmak ve samimiyeti göstermek açısından özellikle yapılmış ama ben bunu sevmiyorum. başka türlü de çekilemezdi, ne desem boş! 

mark wahlberg: iyi oyuncu çok takdir ediyorum fakat 30 yaşlarında birini oynamak için biraz yaşlı kalmış bence. oynadığı karakter gereği sessiz ve ağırbaşlı ama bu durum onun yaşını ortaya çıkarmış. bence role uymamış.

christian bale: oyuncu! filmin sonunda karakterlerin bugünkü gerçek yaşamında bir kesit sunuyor. sandım ki gerçek dicky eklund u da o oynuyor! sanıyorum özellikle de kilo vermiş film için; çok başarılı!

amy adams: o gücünü doğallıktan alıyor bence. güzel kız ama muazzam güzel de değil. çok garip bir durum.. 

bir de filmde benim hoşuma gitmeyen bir sahne var! altyazılı bir sanat filmine gidiyorlar. micky uyuyor filmde, kız çıkışta bir seks sahnesi bile yok diyor aşağılayarak. ben bunu olumsuzluk olarak görüyorum. en nihayetinde popüler kültür parçası film kabul; ama hiç olmazsa sanatı anlamayıp dalga geçen insanlara  "evet bakın kimse anlamıyor haklısınız" mesajı yerine farklı bir diyalog konabilirdi. çünkü sanat medeniyetimizin bir parçası herkes sahip çıkmalı, anlamsız gelene de anlatmalıyız!

sonuç vaktiniz varsa izleyin. çok beklentiniz olmazsa başarılı bulacağınızı düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder