25 Ocak 2013 Cuma

KUMARBAZ – 1867 – Dostoyevski Kitap Yorum

kumarbaz dostoyevski Dostoyevski benim dünyada okumaktan en fazla zevk aldığım yazardır. Külliyatını okudum; bunu derken gerçek manada irili ufaklı Türkçe'ye çevrilmemiş hikayelerini dahi okudum. Hatta birçok eserini defalarca okumuşumdur. Hastalık ya geçenlerde yeniden kaç kez okuduğumu bilmediğim Dostoyevski'nin herkesçe bilinen bir eserini yazacağım; " Kumarbaz "

 Eserin hikayesi de aslında Dostoyevski'nin Kumarbazı kadar ilginçtir. Dostoyevski yayıncısına yeni eseri için söz verir ve avans alır. Aralarındaki anlaşma şöyledir; Belli bir tarihe kadar bu eser yetişecektir yoksa yazarın gelmiş ve gelecek eserlerinin hepsinin yayın hakkını alacaktır. Bir ay kala yazar hiçbir şey yazmamıştır henüz. Arkadaşına dert yanar; arkadaşıysa ona bir yazıcı (stenograf) bulup bu işi halledebileceğini söyler. O stenograf ise ileride hayat arkadaşı olacağı Anna Grigoryevna'dır. :) Dehaların yaşamlarını okudukça hakikaten aslında baştan aşağı normalden çok uzak olduklarını görüyorum; fırsat buldukça önemli insanların hayat hikayelerini inceleyin ve izleyin derim.


YAKINDA DOSTOYEVSKİ EVİ MÜZESİ ZİYARETİM ve YAZIM DA GELİYOR.. ALTTA VİDEOSU VAR ŞİMDİLİK BAKIN DERİM..

Kumarbaz benim Dostoyevski eserlerinden favorim değildir. Ama çok güzel bir kitaptır.

  KONUSU: Rus soylusu General'in himayesinde öğretmenlik yapan Aleksey İvanoviç'in hayatından bir dönemi anlatır. 

  PEŞİNEN OKUNMALI!!! 
  Kumarbaz 17 bölüm ve 197 sayfadır. Bölüm bölüm özetini okumak için alttaki linki tıklayınız; karakterler ve bölüm özetini yaptığım Jpeg dosyasını indirebilirsiniz.

http://www.saaton.com/page94.html 

Kitap kısa; dönem dönem tam sıkıyor derken hemen hareket geliyor. 

 Dostoyevski'nin en sevdiğim yanlarından biri olan buram buram gizem kokusu her cümlede gizli. Aleksey ailenin hakkında düşüncelerini yazarken bilmediği bazı şeylerin olduğu ve bunların ne kadar önemli ve esrarlı şeyler olduğunu o kadar güzel anlatıyor ki kendinizi bu dünyaya kaptırmamanız mümkün değil. 

 Onuncu ve Ondördüncü bölümleri büyük bir dikkatle okumanızı tavsiye ederim. Duyguların üst noktaya çıktığı yerler. İki defa okudum; çünkü ilkinde ne oluyor burada diye hızlıca okuyup yutuyorsunuz; çok heyecanlı bölümler.. DUYGUUUUU 

Dostoyevski ve tahlil; kendisi de çok sıkı bir kumarbaz olan yazarımız; kumarı ve psikolojisini dümdüz anlatmış. Kütük gibi! Diğer eserlerinde bunu bulmanız zordur; çünkü yazar bir huyu, bunalımı buhranı ince ince işler, kaçırmamanız gerekir. Ama kumarbaz romanında sanıyorum zaman darlığından çat pat çut biraz özensizce diyebileceğimiz tarzda hızla yazmıştır. Kötü mü olmuş; hayır. Aksine Dostoyevski'nin ilk okuyacağınız romanıysa bu çok bile hoşunuza gidecektir; duygular hisler paket halindedir bu eserde. Bu şu demek; kumarhanede kumar duyguları vardır, odaya geçince artık o duygular fazla düşünülmez başka bir şeye geçilir gibi.. 

Kitapta kadın karakterler erkeklerden güçlü; bir çeşit kadınların dünyası ve savaşları var, erkekler piyon gibi.. 

 Dostoyevski'nin Rus Milliyetçisi ruhunun izleri de derindir Kumarbaz'da. Rus Miiletini tanımlar sık sık, fırsat bulunca da Avrupa uluslarına özellikle Fransız ve Almanlara sistematik eleştri yapar. :) Gözden kaçacak gibi değildir. Avrupa'nın genel çöküntü de olduğunu düşünmektedir de..

 Kumarbaz İletişim Yayınlarından okudum. Harika çeviri, 15 sene evvel başka yayınevinden de okumuştum; Oda idi sanırım hatırlamıyorum, o da iyiydi ama İletişim yayınevi varsa bir işin içinde bence o kitabı fazla tereddüt etmeden alın. Sonundaki başındaki yazıları da MUHAKKAK okuyun derim. Henri Troyat'ın Kumarbaz üzerine notu ve Gündüz Vassaf'ın sonsözü.. Çok önemli yazılar. 

 Kitaptaki herkes kumarbaz; adamımız zaten kumarbaz, General Fransıza malını ipotek ile kumar oynuyor, Fransız General'e borç vererek başka tür bir kumar oynuyor, Polina Fransız'a aşkıyla kumarda, babaanne de (Generalin halası) kumarda.. Bir tek Fransız kadın bence kazanıyor; o da eski kumarbaz artık hep garantiye gidiyor :) Nedir yani; hep bilmeden de olsa kumar mı oynuyoruz? Gözüken o! 

 Dönemin zenginlği, yaşam tarzı vs çok derine inmeden anlatılıyor. 

Paranın gücü... 

 Aşk var, Para var, Kumar var, Fahişelik var, Trajedi var, Paris var.. e daha da size 197 sayfada ne verebiliriz ki hayat hakkında? :)

SONUÇ: 

 Sanırım kısaca bu kadar yeter. Bu konu hakkında daha fazla konuşmak isteyen; fikir alışverişinde bulunmak isteyen ve ya Dostoyevski'nin herhangi bir eserine ulaşmak isteyen benimle temasa geçebilir. Kesinlikle okuyunuz; Dostoyevski YAŞAM DEMEKTİR.. 

ÖNEMLİ: SAKIN UNUTMAYIN "HOUSE ALWAYS WINS" sanırım Türkçesi "Kasa hep kazanır" 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder